Velayet Nedir ?
Boşanmak isteyen danışanlarımızın ve müvekkillerimizin boşanmanın hukuki sonuçlarıyla ilgili olarak en tedirgin oldukları husus çocuğun velayetinin ne olacağı hakkındadır. Hukuk sistemimizde evlilik birliği içerisinde çocukların velayeti hem anne hem de baba üzerinde olup ortak velayet söz konusudur. Boşanma neticesinde ise velayet mutlaka taraflardan birine bırakılmak zorundadır. Tarafların boşanmadan sonra ortak velayet kullanmak hususunda anlaşmaları halinde bile ortak velayet kullanılması hukukumuzda mümkün değildir. Bu husus kamu düzenindendir. Dava sırasında talep olmasa dahi hakim resen çocukların her türlü menfaatleri ölçüsünde velayeti taraflardan birine verecektir.
Özellikle maddi gücü olmayan kadın danışanlarımız, maddiyatları olmadığı için çocuklarının velayetinin babaya verileceği korkusunu yaşamaktadırlar. Oysa ki; Maddiyattan bağımsız bir biçimde çocuğun özellikle psikolojik, ahlak, sağlık ve eğitim bakımından yararları esas tutulur. Bu da demektir ki; çocuğun menfaati gerektiriyorsa hakim onu maddi durumu daha kötü olan tarafa da verebilir.
Velayet Kime Verilir ?
Kanunumuzda velayetin boşanan taraflardan hangisine verileceği hususunda belli ölçütler bulunmamaktadır. Bu konuda hakime çok geniş takdir yetkisi sunulmuştur. Uygulamada ve Yargıtayın istikrarlı içtihatlarında ise anne şefkati ,sevgisi ve bakımına muhtaç bebeklerin ve yaşı küçük çocukların velayeti anneye verilmektedir. Ayrıca çocukların birden fazla olması halinde bazılarının velayeti anneye bazılarının velayeti babaya verilebilir isede uygulamada hakimler zorunlu olmadıkça bu yola başvurmamaktadırlar. Kardeşlerin her birinin aynı şartlar ve terbiye sistemi içerisinde yetişmeleri, kardeşlik duygusunu yaşayabilmeleri için kardeşlerin ayrılmaması gerektiği veçhile mümkün olduğu kadar çocukların velayetinin tek tarafa verilmesinde yarar bulunmaktadır.
Kısaca özetlemek gerekirse; Taraflardan zengin olana velayet verilir gibi bir kural bulunmamaktadır. Hakim serbestçe çocuğun psikolojik, ahlaki ve bedensel gelişimini ve çocuğun da dinlenmesi suretiyle çocuğun duygu ve düşünce dünyasını da de göz önüne alarak velayet hususunda kararını verecektir.